Peygamberimizin değerli ve yüksek sünnetlerine uymak , mutlaka gayet kıymettardır.

Özellikle değişik yaşantıların istilası zamanında sünnet-i seniyeye uymak ve tabi olmak daha ziyade kıymettardır. Yani hangi yol ve davranış daha iyidir diye yolların ve davranışların karmaşıklığında en emniyetli yol ve davranış peygamberimizin yolu ve davranışıdır.

Özellikle müslümanların bozulduğu ve karışıklığa düştüğü bir zamanda sünnet-i seniyenin küçük bir edebine uygun davranmak ehemmiyetli bir müslüman hassasiyetini ve kuvvetli bir imanı hissettiriyor.

Doğrudan doğruya sünnete ittiba etmek, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı hatıra getiriyor.

O ihtardan ve hatıra, bir Allahın huzurunda olmak hatırasına dönüşür. Allahın hoşnut olacağı davranış nedir… Elbette elçisi ile gösterdiğidir.

Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdabında sünnet-i seniyeye uygun davrandığı dakikada, o âdi muamele ve o zaten yapılacak olan iş, sevaplı bir ibadet ve şer’î bir hareket oluyor.

Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma tabi olduğunu düşünüyor ve Allahın emirlerinin bir edebi olduğunu tasavvur eder  ve hatırına gelir. Ve ondan  Cenab-ı Hakk’a kalbi müteveccih olur, bir nevi huzur ve ibadet kazanır.

İşte bu sırra binaen sünnet-i seniyeye ittibaı kendine âdet eden, günlük yeme içme uyuma alış veriş gibi muamelerini ibadete çevirir, bütün ömrünü  sevap dolu yapabilir.

Ayet-i kerîme der ki: “Eğer Allah’a muhabbetiniz Ve sevginiz  varsa Allahın sevdiği elçisine ittiba edilecek. O elçiye uyulmazsa  netice veriyor ki: Allah’a muhabbetiniz  ve sevginiz yoktur.” Allah sevgisi varsa netice verir ki sevdiği hareket ve davranışları gösterttiği elçisinin sünnet-i seniyesine uymayı gerektirir.

Evet, Cenab-ı Hakk’a iman eden, elbette ona itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en doğrusu ve en kısası, kuşkusuz Allahın sevdiği peygamberinin gösterdiği ve takip ettiği yoldur.

Farzlar haramlar ve günlük yaşantımızın her kesiti için her şey onun sünnetinde vardır. Her yaptığı şey sünnettir. Fakat hepsine uymak mecburiyeti yoktur. Farzlar haramlar müstesna…